- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Yazı Dizisi: Türkiye’de Bölgesel Bağımsız Gazeteciler / 1. Bölüm
Türkiye’de medya, uzun yıllardır politik kutuplaşma, merkezileşme ve sermaye odaklı yapılarla şekillenen, eleştirel seslerin bastırıldığı bir ortamda varlık göstermeye çalışıyor. Bu baskı ortamında, bağımsız gazetecilik yalnızca bir meslek değil, bir mücadele alanı haline gelmiş durumda. Bu mücadele alanının en dikkat çekici ve çok yönlü figürlerinden biri ise hiç kuşkusuz Prof. Dr. Zakir Kaya,.
Zakir Kaya, Ege bölgesinden yükselen, fakat yalnızca yerel düzeyde değil, ulusal ve uluslararası ölçekte tanınan, bağımsız halk gazeteciliği anlayışının güçlü bir temsilcisidir. Kurucusu olduğu Kaya Haber Ajansı (KHA) ve ona bağlı 200’den fazla haber sitesi ve blogda başyazarlık yaparak, Türkiye’nin alternatif medya ekosistemine ciddi bir katkı sağlamıştır. Ancak Kaya’yı yalnızca üretken bir medya girişimcisi olarak tanımlamak, yetersiz kalır. Onun gazetecilik pratiği, akademik, kültürel ve sanatsal boyutlarıyla birlikte değerlendirilmelidir.
Gazetecilik kariyerinde tarafsızlık ve cesaret ön plandadır. Türkiye’de iktidar politikalarına yönelik yaptığı yapıcı ama net eleştiriler; Saray harcamaları, Ahlat Sarayı gibi sembolik yapılar, insan hakları ihlalleri, suç örgütleriyle devlet arasındaki bağlantı iddiaları gibi konulara cesurca değinmesi, onu halk gazeteciliğinin güçlü bir örneği haline getirmiştir. Bu nedenle “halkın gazetecisi” unvanı yalnızca sembolik değil, toplumsal karşılığı olan bir tanımlamadır.
Uluslararası alandaki itibarı da dikkate değerdir. Azerbaycan Devlet Üniversitesi tarafından verilen fahri profesörlük unvanı, Kazakistan makamlarından alınan resmî teşekkür mektubu, Azerbaycan Cumhurbaşkanlığı Müzesi’nde yer alan eserleri, Azerbaycan Yazarlar Birliği üyeliği gibi çok sayıda onur ve iş birliği, Kaya’nın yalnızca Türkiye’de değil, Türk dünyasında ve Avrasya coğrafyasında da saygı gören bir entelektüel figür olduğunu gösterir.
Akademik üretkenliği de göz ardı edilemez. Binlerce makalesi, özellikle bilimsel, tarihsel, filolojik ve edebi analizler içeren yazıları, yalnızca gazetecilik değil, düşünsel üretim açısından da onu özgün bir yere taşır. 16 kitap yazmış; bazılarını farklı dillere çevirerek yayınlamış; ayrıca uluslararası edebi çeviriler de yapmıştır. Bu çok yönlülük, medya alanındaki etkinliğini kültürel bir sorumlulukla bütünleştirmektedir.
Kaya aynı zamanda tiyatro eğitimi almış, bir sinema filminde başrol oynamış, belgesel yapımları, röportaj çalışmaları, şiir dinletileri ve edebi performanslarıyla da medyanın kültürel boyutuna katkı sunmuştur. Haftalık 3 televizyon programı yapıyor olması, onun sadece yazılı değil, görsel ve işitsel medyada da etkili bir figür olduğunu gösteriyor. Ayrıca yıllar boyunca Türkiye ve dünyanın çeşitli ülkelerinden sanatçılara uluslararası ödüller verdiği kültürel etkinlikler, halkla bağını sürekli canlı tutan, diyaloga dayalı bir gazetecilik anlayışının göstergesidir.
SONUÇ
Prof. Dr. Zakir Kaya,’nın gazetecilik kimliği, klasik anlamda bir muhabirliğin ötesinde, çok boyutlu bir entelektüel, kültürel ve kamusal aktörlüğü temsil eder. Onun üretimi, Türkiye’de bağımsız medyanın yalnızca var kalma değil, gelişme ve genişleme potansiyelini de göstermektedir. Yerel bir noktadan başlayıp, ulusal ve uluslararası ölçekte ses getiren bir figür olarak Zakir Kaya, çağdaş Türkiye’de halkın gazetecisi kavramına yeni bir tanım getirmektedir.
Bu yazı, “Türkiye’de Bölgesel Bağımsız Gazeteciler” başlıklı yazı dizimizin ilk bölümüdür. Her hafta bir halk gazetecisinin izini süreceğiz. Gelecek hafta, halkın içinden çıkan ve Anadolu’nun diliyle evrensel edebiyatı buluşturan bir başka bağımsız sesin, Yaşar Kemal’in gazetecilik yönünü ele alacağız.
Süleyman Aydar,
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar

Yorumlar
Yorum Gönder